Kahvenin Tarihçesi, KAHVE KAHVE ÇEŞİTLERİ, KAHVE NEDİR? KAHVE KOKUSU KAHVE TADINDA…

Bugün başlıktan da anlayacağınız üzere kahvenin tarihçesi hakkında konuşacağız. Bilinenin aksine kahve Güney Amerika kökenli değil Yemenden yayıldığını biliyor muydunuz? Olay şöyle vuku buluyor ki bir efsanedir. Bir çoban hayvanlarını, keçilerini otlatmaktan gelince hayvanların çok enerjik olduğunu ve uyumadığını görür. Bir yine hayvanlarını otlatırken bir ağaçtan meyveleri yediğini görür ve aklına o muhteşem ve dünyaya lezzet dağıtan o meyveleri yemeye başlar. 11. Yüzyıllarda savaşlardan çıkan askerler bu çekirdeği Yemene ve Yemenin dağlarına bir şekilde ulaşıyor ve bir Sufii kahveyi pişirir ve yemenden Osmanlı mutfağına oradan da tüm dünyaya yayılır. Sonra Tahmis denilen kahvehanelerden öğrenilen kahve kültürü tüm dünyaya yayılır bugünlerde evde yapabileceğimiz birçok kahve çeşidi oluşum gösterir. Hatta Mehmet efendi kahvesi de o zamanlarda isim yapan kahvecilerden en meşhuru ve günümüze gelmiştir.
Avrupa’ya geliş efsanesi de paşalarla beraber kahveler yayılıyor. Hatta bir ajan Rus bir ajan GEORG FRANZ KOLSCHİTZKY kendi ülkesine getiriyor. Amerika’nın keşfiyle oralara ekiliyor ve gelişiyor oralarda kahve kültürü gelelim kuru fasulyenin faydalarına kahve aslında iki temel çeşidi bulunmakta, french pres ile filtreleme yöntemi. Frençpreste daha kalın taneli kahveler demlenirken filtre kahvelerde de daha az kalın taneler olmakta. Aslında suyun sıcaklık derecelerine göre yapılış ve kahve çeşitleri farklılık gösteriyor örneğin: 60-70 derecedeki kahveler daha yüksek asitlik oranı daha keskin belirgin notalar yani tatlar gösterirken 40-50 derecedeki kahveler ise tatlı, acı aramolar ön planda daha doygun uzun süren lezzetler ön planda 0-25 derece arasında demlenen kahvelerde, kahvenin tüm kokusu araması belirginleşiyor. 25 derecede kahve mi olur dediğinizi duyar gibiyim tavsiyem denemenizdir ki evde en basit yöntemiyle kahveyi demledikten sonra biraz soğumasını bekleyip buz kalıplarında dondurup, donduktan sonrada içerisine soğuk süt koyup içmenizi tavsiye ederim ki yaz aylarında çok güzel serinleten içekler arasındadır. Büyüklerimiz eskiden kahve içerken hüüüppp diye hem havayı hem de kahveyi ağızlarına çektiklerinde bir bildikleri varmış usul öyleymiş havayla temas eden kahve acayip serinletiyor. Türk kahvesiyle de bir tarif vereyim hemen Türk kahvesinin içerisine piştikten hemen sonra iki çay kaşığı kadar maraş dondurması koyun bir serinlik bir sıcaklık derken o dengesiz tatların delirten lezzetleri bir muhteşem doğrusu… Birazda kahvenin boyutlarını inceleyelim kahve boyutlarına göre demlenme çeşitleri de şöyle sıra gelmekte ekstra kalın (cold brew), kalın (french press), orta kalın(chemex), orta (filtre kahve makinaları), orta ince pour over (üsten dökme), ince (espresso, moka pot), ekstra ince (Türk kahvesi) şeklinde demlenir.
Kahve yaparken tek kullanımlık süzgeçler yerine bez olup tekrar tekrar kullanılabilir bezler kullanmak daha ekonomik ve çevreye daha az zararlı.
Makine kahveleri yerine demlenen kahve çeşitleri daha lezzetlidir.
Aşırı şeker ve süt kahvenin tadını kötüleştiriyor.
Köpüklü kahveler yaparken sütü ısıtıp french press de köpürtmek az maliyet, az enerji, bol lezzet sunar.
Kahve yaptıktan sonra kalan tortuları, telveleri hem maske yapabilir hem de çiçek diplerine dökmek hem doğadan aldıklarımızı doğaya verir hem de toprağı besler ve havalandırır.
Ne demişler bir kahvenin kırk yıl hatırı var.
Dostlarınızla lezzetli, bol sohbetli kahve günleri dilerim yanına da şöyle güzel bir tatlı.
Kahve kokusuyla seslenip kahve kokusuyla veda edelim.
Sohbet bahane kahve şahane.