Nefret mi Sevgi mi?


Nefret etmek mi gerekir yoksa sevmek mi? “Nefret etmek.” ne kadar çok sarfettiğimiz bir cümle değil mi? Nelerden nefret ederiz? En küçüğünden başlayarak yavaş yavaş büyütelim nefret listemizi; Nefret edilecek şeylerden bazıları… Mesala! Selektör yakmadan direksiyonu üstümüze kıran şoförden nefret ediyoruz… Mesala! Bir dükkanda siparişimizi vermeye yeltendiğimizde, önümüze geçip bizim yerimize sipariş verenlerden nefret ediyoruz… Mesala! Yolda çocuğunu döven, sonrada çocuk ağlayınca etrafındakilerin ona baktığını görüp çocuğu birde neden ağlıyorsun diye dövenlerden nefret ediyoruz… Mesala! Can güvenliğinin ne demek olduğunu öğrenememiş fabrika yöneticilerinden nefret ediyoruz… Mesala! Her zaman kendinden ve yaptıklarından bahseden, susmayan, ve susturulamayan ilgi manyaklarından nefret ediyoruz… Mesala! Başkalarının üzerine basarak bir yerlere çıkmayı amaç edinmiş insanlardan nefret ediyoruz… Mesala! Kendi menfaatlerince başkalarının haklarını, mallarını gaspeden, gaspettikleri insanlara birde üstüne üstülük zarar verenlerden, yaralayanlardan nefret ediyoruz… Mesala! Masumları öldürenlerden, bunu sadece kendi menfaatlerince yapanlardan, bunu gövde gösterisi için yapanlardan, bunu zevk için yapanlardan nefret ediyoruz… Biz bir gün nefret ettiğimiz şeylere dönüşme ihtimalindende nefret ediyoruz… Biz kısaca sevmeyi, tutkuyla bağlanmayı, ve kişisel menfaatleri için hiçe saymayı bilyenlerden nefret ediyoruz… Bu liste o kadar uzun ki. Ve daha saysak nefret edilecek o kadar çok şey binlerce şey buluruz… Ve eğer nefret etmeye devam edersek, bizde sevmeyi unuturuz. Nefret edilecek biri olacak kadar sevmeyi unutup ve her şeyden nefret ederiz. Ve bizde bir gün bu listeye girebiliriz… İşte o yüzden hep sevelim. Sevelim asla sevmekten vazgeçmelim…

Yorum Yap