Olumlu Bir İzlenim Bırakan 14 Beden Hareketi


Başkaları tarafından ciddiye alınmak veya onları ciddiye almak bir yere kadar bizim elimizdedir. Eğer konuşmanızın olumlu bir yönde gitmesini arzuluyorsanız dikkat edeceğiniz birkaç ufak nokta ile bu isteğinize kavuşabilirsiniz. Bu hareketlerle karşı tarafta veya grupta olumlu bir izlenim bırakmanız mümkündür. Eğer iletişim konusunda başarılı olmadığınızı düşünüyorsanız, bu hareketleri evde tekrar etmek, ileride daha başarılı iletişmlerde bulunmanız açısından yararlı olacaktır.

1. Bedeni Hafifçe Öne Eğmek

Üst bedenin bulunduğu pozisyon, karşıdaki kişinin size olan davranışı hakkında temel bilgileri verir. Eğer bedeniniz geriye doğru uzanmışsa veya sırtınızı dönmüşseniz, özellikle de kollarınızı çapraz bir şekilde birleştirmişseniz, konuşulan konudan kendinizi uzaklaştırmayı istemeniz büyük bir olasıdır. Bedenin başka bir tarafa çevrilmesi konuşulan konunun dikkatle dinlenmediğini gösterir. Konu, bedenin öne eğilmesini gerektirmeyecek kadar ilginç veya önemli değildir. 1975 yılında Schlenker’in çalışması da dahil olmak üzere yapılan birçok araştırma sonucunda bu bulgu elde edilmiştir.

Eğer birinin size dikkatle dinlemesini istiyorsanız kişiyi kendinizden uzaklaştırmanız yerine size doğru eğilmesini sağlamalısınız. Bu ilgisinin size yöneldiği anlamına gelir. Sizin daha fazla eğilmeniz veya uzanmanız, karşı tarafın da aynı hareketi göstermesine neden olabilir. Karşı taraf beden hareketinizi kopyalayabilir. Eğer bunu yaparsa bu iyiye işarettir çünkü sizin olumlu beden hareketinize olumlu bir cevap verilmiştir.

2. Avuç İçlerini Göstermek

Açık avuç içleri barışçıl niyetin bir göstergesidir. Saklayacak bir şeyiniz olmadığını, silahsız olduğunuzu ve karşı tarafın söyleyeceklerine açık olduğunuzu gösterir. Eğer bir konuşmada düzenli olarak avuç içi görürseniz o konuşmanın iyi gittiğine bir işaret olarak alabilirsiniz. Bu samimiyetin işaretidir ve karşıdaki kişinin sözlerini saygılı, olumlu ve değer veren bir biçimde dinlediğinizi gösterir. Eğer elinizi ne sıklıkla öne doğru uzatırsanız bu o kadar açık ve dürüst olma isteğinizi gösterir. Konuşurken ellerinizi ve parmaklarınızı bir fincan şekli alacak şekilde bir mimik oluşturmanız verdiğiniz olumlu mesajları pekiştirecektir. Açık avuç içi kişiler arası iletişimi güçlendirir. Böyle konuşan kişiye daha fazla güven duyulur. Yalancıların ellerini tutmaya daha fazla meyilli oldukları görülmektedir.

Bu hareketin tarihsel bir açıklaması bulunuyor. Geçmişte silahsız olduğunuzu ve niyetinizin olumlu olduğunu bu şekilde gösterirdiniz. Bu nedenle eski çağlardan beri açık avuç içleri samimiyet, sadakat ve dinlemeye istekli olmak gibi işaretlerin göstergesi sayılıyor. Teslim olan insanların ellerini başlarının üzerine kaldırıp, avuç içlerini dışarı göstermelerini düşünün. Yine yanı şekilde silahsız olduklarını belli etmeye çalışırlar.

Eğer dürüst ve tamamen açık bir konuşma yapmak istiyorsanız bir veya iki elinizi birden konuştuğunuz kişiye doğru uzatın. Eğer sizin hareketinizi daha da vurgulamak isterse o da aynı şekilde avuç içlerini uzatacaktır. Bu hareketleri kişiler çoğu zaman istemsizce yaparlar, beden dilinin çoğunda olduğu gibi. Bir kişi kötü bir yalancıysa veya bir şey saklamak istiyorsa ellerini arkasında tutacaktır, tıpkı bir silahı saklarmış gibi.

3. Bilekleri Göstermek

Kadınların, ilgilerini çeken erkeklere genelde bileklerini gösterecek şekilde bardaklarını tutarlar. Bu bir açık olma durumuna işarettir. Sadece kadınlar açısından değil, erkek ve kadınlar açısından bu bir iyi niyet ve ciddiyet belirtisidir.

4. Elleri Ağıza Yakın Hareket Ettirmek

Otururken ve konuşurken ellerinizle ağzınızın yakınlarında tutarak gerçekleştirdiğiniz el hareketleri hem konuşmanızı vurgulamanızda hem de karşı taraf ile iyi bir iletişm kurmanızda yardımcı olur. Bu şekilde karşı tarafa kendinizi doğru bir şekilde anlatmak istediğiniz bilgisini verirsiniz. Sözlerinizi ellerinizle desteklemiş gibi olursunuz.

5. Masanın Üzerindeki Elleri Açmak

Bir konuşma sırasında bardağınızı veya fincanınızı, içeceği içtiğiniz elinizin bulunduğu tarafa doğru iterseniz, bu açıklık ve kabulleniş belirtileridir. Bu şekildeki kol hareketiniz siz ve karşı taraf arasında herhangi bir engel koymadığınızı gösterir. Tam tersi bir izlenim bardağın karşı tarafa doğru ittirilmesi ile verilebilir.

6. Ellerle Konuşmak

Bazı kişiler elleriyle konuşmak gibi bir sanata sahiptirler. Anlamadığınız farklı bir dilde konuşan insanları gözlemlediğinizde yine ne demek istediklerini bir şekilde anlayabildiğinizi fark edersiniz. Eğitim veya satış sektöründe çalışıyorsanız ellerinizle konuşmanız karşınızdaki kişinin sizin ne söylediğini kafasında canlandırmasına yardımcı olur. Bu; görselleştirme, duygular ve sezgilerin işlendiği beynin sağ tarafına uyarıcılar gönderilmesine neden olur. Bu şekilde hem konuşarak hem de konuşmanızı görselleştirerek karşı tarafın beyninin iki yarısına da hitap edersiniz. Zuckerman, De Paulo ve Rosenthal’ın 1981 yılında yaptıkları bir araştırmada yalancıların sözlerini elleriyle fazla desteklemediklerini ortaya koymuşlardır.

7. Dikey El Hareketleri Yapmak

Roma döneminde el sıkışırken karşı tarafın bilekleri tutmak adettendi. Bu şekilde bileklerin içerisinde bir bıçak saklanıp saklanmadığı anlaşılırdı. Günümüzde el sıkışmak birisini tanımaya istekli olduğumuzu gösterir. Her ne kadar pandemi döneminde öpüşme ve sarılma gibi tokalaşma hareketleri minimuma inse de bu hareketlerdeki “ben tehlikeli değilim” imajını kolları açarak gösterebilirsiniz. Telekonferanslarla yapılan iş görüşmelerinden ziyade kişiler, ortalarıyla yüz yüze buluşabilmek için kilometrelerce ötedeki yere uçak bileti alıp gitmeye üşenmezler. Örneğin Orta Doğu’da yazılı bir sözleşme el sıkışma olmadan tam anlamıyla tamamlanmış sayılmaz.

İyi ve eşit bir şekilde gerçekleştirilen el sıkışmanın iki önemli yönü bulunur. İlk olarak her iki tarafın eller dikey bir çizgideymiş gibi eşit konumdadır. Böylece bir taraf diğerine üstün veya diğerinden alçak konumda değildir. İkinci olarak el sıkışma sırasında her iki tarafın uyguladıkları baskı eşit olmalıdır. Eğer biri daha hafif bir baskı uyguluyorsa sizde uyguladığınız baskıyı ona göre azaltmalısınız. Eğer biri çok baskı yapıyorsa sizde o ölçüde baskıyı artırmalısınız. Böylece karşıdaki kişi ile aynı konumda olursunuz. Bu baskıyı azaltma veya güçlendirme durumu konuşmanın konusuna, olayların gelişimine ve beden dili hareketlerine ne kadar aşina olunduğuna göre değişmektedir. Eğer on kişilik bir grupla tanışıyorsanız herkesle aynı şekilde tokalaşma uygun olmaz. Eğer bir kadının eli sıkılacaksa bir erkek, başka bir erkeğin elini sıkar gibi yapmamalı, kadının elini sıkarken basıncı da ona göre ayarlamalıdır. Bu bir saygı göstergesidir. Kadınlar buna dikkat edebilirler çünkü çok sert bir el sıkışması ileride kendi düşüncelerinin fazla dikkate alınmayacağının göstergesi olabilir.

Erkekler açısından ise durum biraz daha farklıdır. Evrimsel gelişim sayesinde erkekler 45 kiloluk bir sıkma gücünü gerçekleştirebilirler. Geçmişte taşıma, tutma, vurma veya bir şeyleri fırlatma gibi durumlarda oldukça yararlıydı ama bir el sıkışmada bu kadar faydası bulunmuyor. Bu konuda yeni başkan seçilen Donald Trump ile Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un el sıkışma videolarına bakabilirsiniz. Brüksel’deki 2017 NATO konferansındaki el sıkışmalarında birbirlerini neredeyse öldürecekmişçesine el sıkışmışlardı. Televizyonda iyi görünse bile bu iyi bir beden dili hareketlerinden değildir.

8. İki Elle El Sıkışmak

İki elinizle el sıkışmanız karşıdaki kişiye sıcaklık, güven ve nezaket ifadelerini iletmeniz açısından iyidir. Birincisi sol elin bulunduğu konum önemlidir. Bu şekilde karşınızdaki kişiye iki elinizle el sıkışacağınız imajını verirsiniz. Sanki karşıdakini kucaklayacakmış gibi samimi bir şekilde yaklaşırsınız. Sol el ne kadar yukarıda olursa diğer kişiye ne kadar yakın olmak istediğinizi vurgulamış olursunuz. Bu bir iyi niyet göstergesidir. Dirsekten tutmak, bilekten tutmaktan daha fazla etkilidir ve içerisinde şefkat barındırır. Bu hareketi diğer güven verici hareketlerle birlikte yapmayı unutmamanız gerekir yoksa karşıdaki kişi yanlışlıkla ona üstün gelmeye çalıştığınızı zannedebilir. İkincisi bunu başlatan kişi olarak diğer kişinin kişisel alanine giren sol elinizin ne kadar uzaklıkta olduğunun farkında olmanız. Eğer aranızda zaten iyi bir ilişki varsa bileği ve üst kolu tutmanız teması destekleyecektir. Sol eli üst kola yerleştirmek oldukça yakın bir temas demektir ve neredeyse sarılmayla eşdeğerdir. Eğer duygularınız, niyetleriniz karşılıklı değilse bu tokalaşma karşı taraf açısından pek iyi karşılanmaz. Hatta kişide güvensizliğe neden olabilir. Dolayısıyla iyi niyet oluşturmak adına yapmacık bir şekilde bu hareket sırf yapılmış olması için yapılmamalıdır.

9. Bacakları Esnetmek

Bu yazının yazarları tarafından belirtildiğine göre eğitimlere katılan katılımcılar yapılan testlerin sonuçlarını incelerken rahatlamış bir pozisyonda bacaklarını öne doğru uzattıkları görülmüştür. Bu genel olarak testi ilginç bulduklarını gösterir. Aynı şekilde bir konuşma sırasında kişi bacaklarını anında çözer ve dışarıya doğru uzatırsa bu bir ilgi ve kabulleniş davranışı olarak görülür. Eğer karşınızdaki kişinin bu tepkisine olumlu bir ifadeyle karşılık vermek istiyorsanız sizde aynı hareketle karşılık verebilirsiniz.

10. Başı Bir Tarafa Eğmek

Hayvanların dünyasında başı bir tarafa eğme hareketinin bir kökeni bulunmaktadır. Örneğin saldıran bir yırtıcı ilk olarak boynu hedef alacaktır çünkü en zayıf nokta boyundur. Benzer şekilde insanlarda boynunu göstererek karşı tarafa duyduğu güveni, adanmışlığı, onaylamayı veya ilgiyi ifade ederler. Neredeyse karşı tarafın iradesşne teslim olmak gibidir. Bölünmeler olmadan karşı tarafı dinleyeceğimizi gösteririz. Eğer bir kişi boynunu eğerek size dinliyorsa bu duyulan güveni ve söylenilenleri tamamen dinlediğinin bir göstergesi olabilir.

Eğer bir tartışma içerisindeyseniz ve karşınızdaki kişi tarafından daha az sözlerinizin kesintiye uğramasını istiyorsanız, kafanızı hafifçe sağa eğmeyi deneyin. Rakibinizde bazı sözel olmayan davranış kalıplarını gözlemlemeye başlamanız mükündür: ellerini cebe götürmek, kolları çaprazlamak, çeneyi şüpheli duyan bir şekilde okşamak, elleri arkaya götürmek, garip bakışlar ve bedeni tamamen sana karşı çevirmek gibi…

11. Gülümsemek

Gülümsediğinizde genelde karşı tarafta size gülümseme ile karşılık verir. Eski çağlarda insanlar birbirlerine gülümseyerek niyetlerinin dostça ve aynı amaçlarda olduğunu göstermek için kullandılar. Günümüzde ise gülümseme ilk tanışmada aradaki buzların erimesi için kullanılıyor. Araştırmaların gösterdiğine göre eğer düzenli olarak gülümser veya gülerseniz (zamanla bu doğanızın bir parçası haline gelir) diğerleriyle ilişkileriniz daha sorunsuz, uzun süreli ve verimli olacaktır.

Sohbet sırasında da gülümsemek güzel bir fikirdir. Diğer kişileri anladığınızı gösterir. Bazen insanlar utangaçlıklarını saklamak için çok fazla gülümserler.  Bu da kişinin özgüvenini azaltıp iş anlamında daha az ciddiye alınmalarına neden olur.

12. Göz Temasında Bulunmak

Göz teması önemli midir? Batıda göz temasından kast edilen konuşmanın en az %70’inde göz temasında bulunmak kast edilmektedir. Fretz, Corn, Tuemmler ve Bellet’in 1979 yılında kanıtladıklarına göre iyi bir göz teması terapist le hastalar arasında iyi bir iletişimin kurulmasını sağlamaktadır. %70 oranındaki bir göz teması normal sınırlar içerisindedir. Daha fazlası saldırganca veya garip bir şekilde karşılanabilir. Asya kültürlerinde bu göz temasları daha az sıklıkta ve daha kısa sürelerde yapılmaktadır. Batıda makul miktarlardaki göz teması normal sayılırken Asya’da bu saygısızlık olarak değerlendirilebilir. Çalışanlar üstleriyle fazla göz temasında bulunmaktan kaçınırlar. Bunun sebebi utangaçlık değil ama saygıdır.

13. Başınızla Onaylamak

Başınızı sallamanız genelde bir kabullenme sinyalidir. Karşıdaki kişinin konuyla alakalı daha fazla şey söylemesini istiyorsanız baş sallama hareketi ve karşı tarafa açık bir beden duruşu sergilemeniz yerinde olacaktır. 1983’te Buli tarafından onaylanan birçok hareketten bir tanesi de baş sallamadır. Bu hareket karşı tarafla iyi ve olumlu bir anlayış oluşturmanızda yardımcı olabilir.

14. Yansıtıcı Beden Hareketleri Yapmak

Beden dilinin karşı tarafa yansıtılması diğer kişide bir kabulleniş oluşturur. Karşılıklı anlayışın ilk adımları atılmış olur. Arkadaşlar, sevgililer veya aynı pozisyondaki kişilerle aranızda bu tür hareketler çok doğal bir şekilde gerçekleşir. Eğer biriyle sıcak ve arkadaşça bir konuşma gerçekleştirdiğiniz esnada onun beden hareketlerini birkaç saniye gözlemleyin. Kendi hareketlerinizle benzer olduklarını fark edersiniz. Aynı şekilde çocuklar da ebeveynlerin sözle olmayan bu davranışlarını kopyalarlar. Tanımadığımız veya hoşlanmadığınız kişilerin hareketlerini daha az yansıtma eğilimindeyiz. Bir kuyrukta bekleyen veya asansörde karşılaşan insanları düşünün.

Yine de beden dilini yansıtmak etkili sözsüz iletişim yöntemlerinden birisidir. Eğer sizin için önemli birisiyle ilk kez karşılaşıyorsanız  karşı tarafın beden hareketlerini, pozisyonunu, yüz ifadelerini ve ses tonlamasını taklit etmeye çalışın. Kişiyi tıpatıp aynen taklit etmekten kaçının ama birkaç şeyi benzer yapabilirsiniz. Çok geçmeden karşıdaki kişinin yanınızda daha rahat olduğunu görürsünüz. İnsanlar sizinle konuşmanın kendilerini ne kadar iyi hissettirdiğini hatırlayacaklardır çünkü sizde kendi yansımalarını göreceklerdir.

ÖZET TABLO

ÖZET
Bedeni Hafifçe Öne EğmekOlumlu davranış, ilgi
Avuç İçlerini GöstermekAçıklık, dürüstlük
Bilekleri GöstermekAçıklık, ciddiyet
Elleri Ağza Yakın Hareket EttirmekKelimelerin vurgulanması
Masanın Üzerindeki Elleri AçmakAçıklık, kabulleniş
Ellerle KonuşmakKelimelerin canlandırılması
Dikey El Hareketleri YapmakEşitlik, iyi bir anlayış
İki Elle El SıkışmakGüven, sıcak duygular
Bacakları Esnetmekİlgi, kabulleniş
Başı Bir Tarafa EğmekSavunmasızlık, ilgi, anlayış
GülümsemekDostane niyetler
Göz Temasında Bulunmak%70 oranında göz temasıysa, iyi
Başınızla OnaylamakDinleme, dikkatini verme
Yansıtıcı Beden Hareketleri YapmakOnaylama, benzer düşünceler

Kaynak: Without Saying A Word (Kasia Wezowski ve Patryk Wezowski)

Yorum Yap